Sevgili Arkadaşlar, aşağıdaki yayını 15 Ekim 2002 de yapmışım. O günden, bu güne değişen ne var sizce ?
----------------------------------------
Bu mail, inşaat sektörü ile
ilgili tüm teknik arkadaşlara bir çağrıdır. Hiçbirimiz "İnşaat
Yönetimi" kavramının dışında değiliz. Mimarlar, inşaat, elektrik,
elektronik, makine, isletme mühendisleri, teknikerler olarak bu sektöre hizmet
üretiyoruz. Bu konuda çıtanın yükseltilmesine en çok bizlerin ihtiyacı var.
Herkesin inşaatçı olabildiği bu düzende yerinizden memnun musunuz? Kalfaların
müteahhit, teknik personelin formen sayıldığı bu düzende, sebepleri hiç
sorguladınız mı?
"İnşaat Yönetimi" kavramı, tarih öncesi zamanlardan beri hiç değişmemiş bir kavramdır. İnşaat Yönetiminin amacı; zamanı, parayı, insan gücünü, makine ve teçhizatı en verimli şekilde kullanarak projeyi en uygun sürede, en uygun bütçe ile en kaliteli şekilde tamamlamaktır. Bu amaca hizmet ederken, günümüz teknolojisinin bizlere sağladığı avantajları ve araçları göz ardı edemeyiz. Bugünün dünden farkını bilmeliyiz. Yarınlardaki yerimizi ancak teknolojiye olan hakimiyetimizle alabilir ve koruyabiliriz. Bugüne kadar uygulanmakta olan 2490 ve sonrasında 2886 sayılı ihale yasası "İnşaat Yönetimi"ni bir bilim, bir uzmanlık olmaktan çıkarmış, inşaatın fiziki ilerleyişinin sağlanması ve izlenmesi ile eşdeğer tutmuştur. Getirdiği sistemsiz sistematik nedeni ile gerek Teknik personel gerekse İnşaat firmaları "İnşaat Yönetiminin" bir uzmanlık olduğunu unutmuşlardır. Ülkemizde bugün "İnşaat Yönetimi" kavramından haberi olmayan 75000 adet karne sahibi müteahhit vardır. Çok az sayıda olan kurumsallaşmış inşaat firmalarımızda ise "Planlama" olgusu ile "Yönetim" olgusu iç içe geçmiştir. Veri ve bilgi ağırlıklı olan "Yönetim" olgusu, yerini tecrübe ve otorite ağırlıklı "Sevk ve İdare" kavramına bırakmıştır. IT teknolojilerinin kullanımı hemen hemen hiç yoktur. Excel tablolarında çalışmak bir beceri gibi algılanmaktadır. CPM metodolojisi ile planlamaya yardımcı olan Primavera, Suretrak, Microsoft Project gibi "Planlama Programları" isim olarak tanınmakta, içerikli kullanımları hemen hemen hiç olmamaktadır. İçeriği algılanmamış ve kullanılmayan bu programlar yalnızca düşünce boyutunda kalmış, kullanılmamalarına rağmen bu programlar "İnşaat Yönetimi" kavramı ile eşdeğer tutulmuştur. ERP sistemlerinde sektörel çözümler aranmamış, Primavera, Microsoft Project gibi yazılımlar ile satın alma planları, nakit akış, bütçe planlama, maliyet kontrol , stok kontrol yapılabileceği sanılmıştır.
Teknik personel olarak, "İnşaat Yönetimini" kavramının gerçek içeriğinde hizmet sunabilmek veya bir İnşaat Firması olarak mümkün olan en iyi verimle çalışabilmek ve varlığınızın devamlılığını sağlayabilmeniz için bu konudaki teknolojik kontrol ve ölçüm araçlarından, yazılımlardan, ERP çözümlerinden, sistemlerden haberdar olmamız gerekmektedir. Mevcut sisteminizi, mevcut araçlarınızı hiç sorguladınız mı? Hangi bilgilere ulaşabiliyor, hangi bilgilere ulaşamıyorsunuz? Neyi ne zaman ölçebiliyor, neyi ne zaman öğreniyorsunuz? İş işten geçtikten sonra mı? Ulaşamadığınız verileriniz için hangi tedbirleri almanız gerektiğini hiç düşündünüz mü? Hayalinizdeki sistem ne? Hayalinizdeki sisteme ulaşmak için ne yaptınız? Yoksa içinde bulunduğunuz sistemi, olması gereken olarak mı düşünüyorsunuz?
Sevgili Uğur Mumcu
"Bilgilenmeden fikir sahibi olunamaz" diyordu. Bilgilenmek için ne
yapıyorsunuz?
Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder